23 Nisan 2012 Pazartesi

GÜZEL KIZIM BU YAZI SANA!...



   Güzel kızım canım benim aslında sana hayatımda yaşadığıım OKUL hayatıma dair herşeyi yazmak istiyorum ki eğer  birgün hayatın sana sunduğu sınavlardan sıkılırsan okuyup yeniden motive olabilmene vesile olabileyim diye...BU YAZI SANA GELSİN BİRTANEM...

   Hayat sürprizlerle dolu bebeğim şuan daha 2 yaşında bile değilsin ve benim ilk bebeğimsin gözümden sakındığım aldığın nefes için rabbime her an şükrettiğimsin.... Belki başka kardeşlerinde olacak sende onlara okursun birgün bunları olur mu prensesim.??..

   Rabbimin bize ne kadar ömür vericeğini bilemiyoruz belki senin hayat karşısındaki sınavlarında biz yanında olamayacağız kuzum, dualarım bedenen olamadığım zamanlarda da hep senin yanında olacak inan bana bebeğim  ...Birileri  mutlaka anlatacak sana bizi o zaman ama ben kendi düşüncelerimle sana kendi sınavlarımı anlatabilmek istiyorum ilerde benim yaşadıklarım sana rehber olsun istiyorum ...HAYATTA BİRŞEYİ ÇOK İSTERSEN,AZMİNİ KAYBETMEZSEN MUTLAKA BAŞARIRSIN KUZUM...

  Neyse çook uzaattım başlayayım sana yazmaya artık demi taa en başından yazayım ki en iyi şekilde tanı annenii,azmini,iradesini,kimsenin kıramadığı, hatta bazen kırmaya çalışanların kamçıladığı şevkini....

 Asıl doğum tarihim 8Ocak 83 kuzum resmiyette Kasım 82 yazıyo farkeder mi etmez bence genelde yaşını büyük söylemeyi seven bir istisna bayan olarak avantaj hatta benim için ama ya okul döneminde ??? 1988-89 arası ilk okula başladım tam 5.5 yaşında ...ilk yıl kayıtsız gittim 2.sınıfa direk kayıt yaptılar neden mi??

 Mahalledeki tüm çocuklar okula başlamıştı ve onlar çantalarıyla okula gittikçe ben ağlamaktan gözlerimde yaş kalmadığındna babam öğretmedimle müdürle vs konuşup ki o dönem ana okulu çook yaygın olmadığı için, işte sıkılana kadar gelsin gitsin okula diye anlaşmış :))

 Ama ben daha evden de aldığım eğitimler sayesinde ki dayınlar (s. ve i. dayın o dönem biri lise biri ortaokul da idi) bana okumayı öğretmişlerdi zaten ,herkesden önce okumaya geçip ve çok dikkatli çok da titiz bir öğrenci olduğumdan ki hala çook fazla titizim ,ilk başlarda sınıfn zeki grubunun başına  ,sonra mesuliyet vererek sınıf başkanlığına,sonra kitaplık kolu başkanlığına ki kitap canavarıydım hala öyleyim bide bana tüm gösterilerde hep en başrol görevleri verdiği için bende  okuldan sıkılmak ne demek okula yapışmıştım resmen hala çook severim bahattin öğretmenimi saygıyla eğiliyorum önünde benim psikolojimi ne kadar güzel analiz etmiş görev ve sorumluluk alabilecek kapasitede olduğumu nasıl da bilmiş ve bana görev verdikçe evet sensin dedikçe başarabilecepğimi nasıl da anlamış helal olsun eğitmenliğinee....(ben halaa öyleyim bu arada :)) )....Umarım sende hep seni iyi analiz edebilen eğitmenlerle karşılaşırsın...

  Neyse bu sınıf  çalışkanlığı ve sınıf başkanlığı 5.sınıfa kadar devam etti hatta 4.sınıfta 5.sınıfların okullar arası bilgi yarışmasını izlemeye seçmişti  öğretmenim beni :))muhteşem bir grurdu sınıfımızdan 3 kişi seçilmişti sırf seneye okulu biz temsil edicez diye gidelim de öğrenelim diye tabii biz sadece oynadık durduk orda :))
 O dönem anadolu lisesi ve devlet yatılı pararsız okulkları sınavları vardı herkes dersanelere gidiyo ve sıkı bir şekilde hazırlanıp duruyorlardı bense hiç çalışmıyordum bile çünkii sıkı dur kuzum babamın beni okula göndermiyeceğini ,ilkokuldan sonra okutmayacağını biliyordum!!:(((((   Şuan hala gözlerim doluyor :((

  Şimdi sana biraz ailemizi anlatayım yaşadığım ortamı ....ilk okulu bitirme dönemimde ...Maddi durumuzuz hep kötüydü şehir değiştirmiştik teyzen en büyüğümüz (aramızda 11 yaş var )nişanlıydı ...s.dayın ünv deydi(aramızda 10 yaş var) i. dayın ise lisedeydi (aramızda 8 yaş var)...Deden teyzeni teyzenin okulu bitrdiği yıl köyde oturduğu için başka şehirde yatılı okutması gerektiğinden onun okumasına izin vermemiş tek kız emanet edemem düşüncesiyle ...ki o dönem ortaokul sonrası hemşire olacakmış o da sınıfının en başarılısıymıuş vs..hatta dayını o çalıştırırmış ama okutmamış işte hemde onun da okul öğretmeni madden ve manen tüm mesuliyeti bana ait dediği halde izin vermemiş köydekiler ne der? elelam ne der diye hakkını yemiş teyzenin:(( haa bu arada teyzenin kızı zeynep ablanın sınavları açıklandı benimde sana bu yazıyı yazmama vesile olan olay budur aslında :)kara kzıım zeynebim ailemizin en büyük torunu ve TEK kızıydı ta ki sen olana dek :) şuan 18 yaşında ve üniversite için ilk sınavı geçmiş kuzum:) ) neyse deden erkek çocuklarını okutmayan ve tarlada çalıştıran bir köyde yaşamış olmasına rağmen oğlunu yani s.dayını okutmak için yatılıya göndermiş...erkek ya ona bişey olmaz!!! s.dayında ortaokulda ilk sene sınıfta kalmış!!çünki onun derslerini evdeyken teuyzen yapıyomuş...neyse diğer dayında okulu bitirince onu da yatılıya göndermiş tüm köy halkının tepkisini alarak hatta herkesi karşısına alarak!!!neyseeee........Bu arada yine maddi durumu hiç iii değilmiş !!ve teyzen evde halı dokuyarak dayınlara harçlık gönderiyomuş....benim okula başladığım sen eise zaten şehire taşınmıştık ben ilk ilçede okula başladım yani...

  Şİmdi gelelim bana; Benim ilkokulu bitirdiğim sene okulum evimizin yanındaydı ,ortaokulun ise bahçesi evimizden görünüyodu!hatta ordaki izngilizce öğretmeni ise yakın mı yakın bir akrabamızdı!Hatta okulun bitiiği yaz tatilinde bana bir sene önceden ayarladığı ilk ortaokul 1.sınıf kitaplarımı hediye etmiş ve bu kızı maddi ve manevi ben okutucam diye babamı razı etmeye çalışmıştı!en son okulların açılma haftası kayıtlar için resim gerektiğinden sadece resmimi çektirmek için eve gelmiş ve kapıdan resmen gönderilmişti çünki benim gitmeme babam ve abilerim iizn vermemişlerdi!!!!Neden mi bu kadae beni okutmayı, okumama vesile olmayı istiyordu ??Çünki hiç çalışmamama ve 5.sınıfta o çalışkan kız,o durgun ,kendi halindeki kız gitmiş haylazın önde gideni bir kız gelmiş  olmasına rağmen ve hiç ders çalışmayan bir kız olmuş olmama rağmen (okutulmayacağımya!!) anadolu lisesi sınavlarını dersaneye giden arkadaşlarımdan daha yüksek notla geçmiştim ve devlet yatılı parasız okullarını Sinopu kazanmıştım sanırım punaım ona yetiyodu yani tam hatırlamıyom...ve babam yine göndermemişti !!!

 Sonrasına gelelim asıl hikayeme ...

 O yazı  evden hiç dışarıya çıkmadan geçirdim içime kapandım,kimseyle konuşmadım,hayata küstüm ,herşeye tamam dedim,şu an anlıyorum kii ağır bir depresyon geçirmişim aslında o dönem kii beni sokaktan kimse eve alamazdı gece yarılarında eve girerdim ta ki o yaza dek!! babam 1 yıl din eğitimi alacaksın dedi abilerimde destekledi kararımı verdiler eğer istersen sonra okula devam edeersin dediler!!!

  Babam dindar bir insandır ama baskıcı değildir aslında ama tüm çocuklarına inançlarını öğretmek ister sonra ister yapın ,ister yapmayın size kalmış der ama bilin herşeyi derdi hala da öyle söyler...

 Okulların açıldığı hafta benimde okulum!! açıldı yatılıya teslim edildim zaten deprsyonda olduğumdan kendimi sadece yemekle mutlu etmeye başladım ve sadece ders çalışıyodum ama en çok yemek yemek beni mutlu ediyodu 40 kilo olan ben 1 senenin sonunda tam 65 kiloydum hemde 155 olmuştu sadece boyum :((1 senede 3 sınıf birden atladım kursa herkes tarafından kıskanılıyordum ve benim sadece uğraşacak kilolarımı bıulduklarından sürekli alaylı konuşmalarına maruz kalıyordum diğer öğrencileriin ,çünki hem çok zekiydim hemde hocalara karşı çok saygılıydım cidden hala sevgiyle saygııyla anarım hepsini...ellerinden geleni yapmışardı ve hep çok sevgi dolu olmuşlardı bana karşı zaten kursta da en küçük bendim yaş olarak! beyse 1 yılın sonunda ben babama artık çıkmak istediğimi eve dönmek istediğimi söyledim amaaa asıl yönetici olan hoca babamla konuşup,çok başarılı olduğumu ve arapçada süper yol katettiğimi biraz daha kalırsam arapçayı su gibi içeceğimi biraz daha kalmama razı olmasını istemiş babamda tamam demiş:(((benim fikrimi almadan! ama ben arapça öğrenmek öğretmek istemiyordum ki!!tamam başarılıydım ,çalışmadan hatta gece boyu çalışnalardan daha bilgiliydim sadece hocanın anlattıklarıyla bir sonraki dersi verenilecek hatta benimle beraber çalışan grubada öğretecek kapasiytedeydim ama istemiyordum !!!

   Neyse 2.sene Eylül ayında yeniden kaldığımız yerden devam etmaye başladık 8 ocak 95 yılında tam da doğum günümde 12 yaşımda kursa halisnasyonlar görmeye başladım dünya ayaklarımın altından kayıyo,dengede duramıyordum,insnaları hep çift çift görüyor,halsizlikten öleceğimi hissediyordum...En son bayılıp düşünce babama haber vermişler babam gelmiş koluna girdim eve gittik hemen göz dr'una götürdü babam beni o da hemen beyin dr'una sevketti ...DR.CAVİT BEY!!! Muayene oldum okuyup okumadığımı sordu . İnançlı bir insandı, dine karşı değildi ama babama bir fırça attıı ki benim yanımda o an nasıl mutlu olduğumu anlatamam ....''Sen naptın be adam dedi millet malları okutuyo sen bu çocuğu nasıl harcadın'' dedi'' velhasıl bana kansızlık teşhisi koydu başka neler demişti tam hatılamıyom ama çok zeki olduğumu ve bünyemin zayıf olduğunu ve kendimi çok fazla yorduğumu falan söylemişti...6 ay kitap okumak,tv seyretmek,ders çalışmak da tabiki yasaktı sadece yemek yeyip ,yatıp uyuyacaktım beynim dinlenicekti yanii??kurstan ayrılıyordum:))))))
 
  6 ay içerisnde 6 defa kontrole gittim hiçbirinde de bizden ücret almadı ve ben her kontrolde onun sekreterine özeniyordum ama babam benim asla çalışmama izin vermezdi ki!!!!
   
  6 ay bitmiş arttık kursa da tam manasıyla veda etmiştim peki şimdi ne olacaktı??okula dönemezdim çünki sınıfın en başarısızları bile 2.sınıftaydı ben okula başlasam onlar ben 1.sınıftayken onlar ortaokul.3.sınıfta olacaklardı:S ama ben napacaktım boy kilo fizik yaşımdan çook büyük gösterdiği için millet görücülüğe gelmeye başlamıştı annem de elişi yapmaya meraklıyım diye habire elişi verip durudu önüme ee evdeyimya yemek yapmaya merak sarmıştım tabi temizlik huyum da devam ediyodu titiz bir insandım zaten annemde öyledir ve çok beceriklidir anneannen gençken daha da titiz ve daha da becerikliydi...ee tam ev kızı  olmuştum yani tam 2 yıl da yapılacak el işi olarak herşeyi yaptım en son yatak örtüsü ördüm dantelden ::(((sabah kalkıp eilişin başına oturuyodum  bir taraftan izlenebilecek tüm türk filmlerini izleyip bitirdikten sonra teybimden müzik eşliğinde gece yarılarına kadra elişi yapıyordum ....fazla arkaşadım yoktu zaten 1-2 eski iilkokul arkadaşı ..onlarlada payalaşabileceğim ortak bir konu yoktu :((bende iyiyce kendimi elişi yapmaya vurmuştum hatta o kadra kendime fazla yapmöıştımki 1 er takım yapılması gerekenlerden bile 3er 5şer var hala (yarısı zeynebime yarısı sana kalacak:))) )şuan anlıyorum ki ben a-sosyal olmuşum ve hala depresyondaymışım aslında demek ki? çünki o sene ben yemeden içmeden de kesilmiştim ve tam 45 kiloya düşmüştüm ...tabi bu durum benim kendime güvenimi getirmişti beraberinde ...Birgün balkonda elişi yaparken düşünmeye de başladım aslında hep düşünüyodum zaten :S napıcam ben diye paramız yok,sosyal hayatım yok,işim yok,okulum yok elimde sadece 1 ilkokul diploması :((( tam ben böyle kara kara düşünüp son hız elişi yaparken belediyeden ilan verilmeye başlandı''ehliyet için  ilkokul mezunlarına son şans! ''beynimden vurulmuşa döndüm artık zengin bir hayatım olsa bile ilkokul mezunu olduğum için ehliyetim olamayacaktı:((çünki ben daha 14 yaşındaydım...o gün başka bir ilan daha ''1 yılda ortaokul diplaması için son şans kayıtlarınızı yaptırın''Allahım bugün benim günümdü karar verme günüm EVET BEN DE KARARIMI VERDİM:
-Evde kös kös oturup elişi yapmayacaktım..
-En azından dışardan okulumu bitirecektim en azından ortaokul emzunu olacaktım....
-Ev kızı konumundan sıyrılmalıydım
-Evde oturup da isteyenleri beklememeliydim 18ine gelmeden evlenenlerden olmamalıydım...ben kendi görüştüğüm sevdiğim biriyle evlenmeliydim...
-Okul için, masrafları için ,kimse izin vermese de bir iş bulmalıydım en azından evde yapabileceğim birşeyler olmalıydı...
-Ben bu yaşadığım hayatı istemiyordum...
 
1 gün sonra ilk iş ilanları araştırmak oldu ama maalesef mümkün değildi yaşım en az 15 olmalıydı dışardan okul bitirme sınavları için:( olsun dedim beklicem artık bir amacım vardı benim...
OCAK 1998 yine doğduğum ay:))annem rahatsızlandı DR.CAVİT BEY artık ailemizin bir parçası olduğundan ve ilçemizdeki tek beyin dr'u olduğundan ona götürdük veee işte mucize başlıyordu:))annemin tansiyon rahatsılığı vardı ilaçlarını hastaneye gelin kaşeleyim demişti babamında işe dönmesi gerektiğindne ben atlamıştım hemen ben giderim hastaneye işlemleri yapmaya diye babamda bana izin vermişti:))neden mi bu kadar gülerek hatırlıyorum bu durumu?? muayenehanede Cavit Bey'in sekreterinin nişanlı olduğunu ve işten ayrılacağını öğrendim kızla diyaloğa girerek ....vee sevinçten ayaklarım yere basmıyordu...hastaneye gittim ilaçları kaşelettim ve hemen sizle  konuşmak istiyorum dedim dr.tamam dedi bir sandalye çektim yanına oturdum hastaların bitmesine az vardı zaten va anlattım durumu ben sizin yanınında çalışmak istiyorum dedim ee ne de olsa en büyük hayalimdi demi??:))zaten beni tanıdığı için hemen tamam dedi ..allahım nasıl bir mutluluktu bu kimseye söylemedim bu durumu git elemanıma telefonunu falan vs bırak dedi arada birde uğra çayımı içmeye unutturma kendini dedi bu kzıın napıca belli olmaz belkide çıkmaz dedi:S ...artık benimde bir umudum vardı en azından hayata dair...artık sürekli elişi yapar olmuştum ve çarşıya her çıkışımda muayenehaneye uğruyodum ve şarşıdan almam gerekenleri koli koli alırken 1'er 1'er almaya başlamıştım ki çarşıya çıkmak için bahanem olsun!!:))
   Aradan tam 1.5 yıl geçti sürekli her ay uğruyordum şükriye ablam canım evlendi çıkmadı ,hamile kaldı çıkmadı,doğum için ayrılacak ancak o zaman çıktı ama doğum sonrası dönme ihtimaliyle olsun! ben razıydım...
   Ben bu arada ne mi yaptıım?? yaptığım elişilerini satıp durdum...çünki artık para biriktirip okul masraflarımı karşılamam,ve işe başladığım zamanlar için kıyafet parası kenara koymam lazımdı:))
 
    Size bana işte çalışmama zemin hazırlayan olayı da anlatayım:  mart 99 abim öğretmen oldu diğerininde son senesi artık büyük abimin evlilik vakti 4 yıllık öğretmen di ne de olsa ablamın komuşusunun tarih öğretmeni kızıyla tanıştı ama kızın tayini çıkmamış çalışmıyo yani annem ve babam ''oğlum madem okumuşla evleneceksin bari çalışıyo olsun ''dediler abimde''çalışmasa çalışmasın en azından kültür seviyemiz aynı''dedi ...benim yanımda  yaaa....benim yanımdaa.... Bende hemen lafa atlayıp ''yaaaa öyle mi??babama döndüm ve baabbaaa duydun mu demekki ben asla okumuş biriyle evlenemm demi siz benim elimden bu hakkı aldınız demi,zaten şu saatten sonra anca kendime denk olan birini kabul ederim bende işte'' dedim ilk kez babam laf söyledim...tabii babam vicdan azabından ölecekti o an yıllardır savunduğu ve oğulllarınında onayladığı,kadın evinde otursun ona narin ,nazik bir porselen muamelesi yapılsın ,fazla bilmesin herşeyi teorileri çöpe gitmişti bir anda hayatın kendisiyle karşılaşmıştı ve benim szölerim ona çook ağır gelmişti hala o gün ki pişmalığını ,gözünden akan yaşlarını hatırlarım:S VE HALA ÇOOK PİŞMAN... AMA NE FAYDA...(Bu arada diğer abimde öğretmen ve öğretmenle evli)
   Neyse ben o sene ablama gittim ablamın evinin yanında açıköğretim bürosu...okulun  parasını yatırdım kaydımı yaptırdım ,ama maalesef 1 yılda alınan diploma 3 yılda alınıyordu artık..S HAYIRLISI  dedim ,kimseye söylemeden eve döndüm ...sınav gününü bekliyordum artık...Bir taraftan da DR'un işyerine uğrayıp duruyordum ondan da kimsenin haberi yoktu...
   Ben abimin düğün telaşı içinde ilk sınavları ve kitaplarımı almayı unuttum:S aradığımda büroyu hemen gelin kitaplarını alın 2 hafta sonra sınav var dediler babam söyledim babam hiçbirşey demeden tamam dedi gitti aldı geldi kitaplarımı:))sınav giriş belgemi de almış ve bana hiç nerden çıktı bu iş diye bile sormadı :))....tam abimin düğününe 2 hafta kala sınava gittim ve sadece ilkokul temelimle sadece 2 dersten bütünlemeye kaldım abim sen yengeni kıskandın o yüzden bu haftaya soktun bu işi dediğinde de ben senin nişanından önce zaten başvurmuştum diye söyleyerek haksızlığını anlatmıştım ona ...O da stresliydi tabii...olan bana olmuştu aslında ama maalesef kimse farkında değildi ... en azından o zamanlar...
   Abim evlendi yengem evde kaç yıldır tayini çıkmayan kızın kasım ayında tayini çıktı 99 KASIM...Bende bir akşamüstü yine DR'un işyerine uğradım ve bana hadi işe başla deyiverdi:)) annemi aradım ben işe başladım eve geç gelicem dedim:))şook oldu kadıncaz neyse eve gittim anneme anlattım babama ve abimlere anlatmasını söyledim zaten yengemde işe başladı diye havalardaydı hepsi. gurur duyuyolardı öğretmen gelinleriyle!ve oğullarının çalışan eşe verdiği değerle!! O akşam evli olan abim aradı yarın bize gel yengenin misafirleri gelecek yardım edersin diye (canım yengecim evdeki en büyük destekçim) gelemem dedim işe başladım ben 1 yıldır müracaat ettiğim yere DR CAVİT BEY'in yanına dedim sustu hiçbirşey demedi tamam dedi kapattı asıl diğer abimdi sorun haftasonu geldi o da okuldan eve yakın birşehirdeydi sordu anlattım zaten 3 gün olmuştu başlayalı CAVİT BEY'i tanıyıp saydıkları için bişey deme ihtimalleri çok azdı zaten veee böyllelikle çalışma hayatım başlamış oldu benim babam mı ne dedi ??ne diyebilir ki??
 
  Şükriye abla doğumdna sonra dönmedi...ben tam 2004 ocak ayına kadar orda çalıştım ...2004 yılında dr'un tayini çıkması ihtimali yüzünden zaten bana gelen iş teklifini değerlendirip hemen işyerimin karşısında olan görüntüleme merkezinde işe başladım hemde normalde aldığım ücretein 2 katı +sigorta+yemek olarak:))

   Bu arada orta okul bitti liseyi de kredili sistemle dışardan 2.5 yılda okudum .geceleri 2'lere kadar ders çalışarak!! ve o sene 2004 e hem ÖSS hemde KPSS sınavına girdim :))Sınavdan çıkığımda o kadar mutluydum ki ayaklarım yere basmıyordu herkes naptın çok mu güzel geçti diye soruyordu ...AMA HAYIR ,GÜZEL GEÇTİĞİ İÇİN DEĞİLDİ Kİ benim mutluluğum....BEN O SINAVA GİRMİŞTİM .....ÖSS'de baraj:180 iken ben 270 puan aldım KPSS'den ise 71 puan aldım lisedeki temelimle:))O puanı değerlendirmeliyim deyip,hemen resim kursuna yazıldım amacım resim öğretmenliği sınavına girmekti... girdimde hatta ÜNV.tede öğrenci bile oldum 1 hafta :))ilk aşamayı geçtim ama 2.aşamada kaldım ..becerimde olmayınca da olmadı işte ...3 aylık kursla olacak iş değildi zaten yıllarını veren insanlar vardı bu işe ....
   
    Eve geldim herkes o gün pikniğe gitmişti yatağıma girdim ve senelerdir hiç ağlamayan ben gözümden yaş akmayan ben,ağzımı açıp kimseye isyan etmeyen ben tam akşama kadar hüngür hüngür bağıra bağıra öyle bir ağladım ki ,öyle bir kendime geldimki sormayın... baktım biizmkiler meraktan gelmişler eve telefonlara da bakmayınca başıma bir iş geldi sanmışlar .Evet aslında başıma kötü değilde çok güzel bir iş gelmişti benim...isyanımı ve içimdeki tüm sıkıntımı atmıştım oysaki...bana eğer çok istiyosan dersaneye gidebilirsin diye ikna etmeye çalıştılar :))bende  dersaneye gitmeye karar verdim hem çalışıp haftasonları da dersaneye gitmeye başladım baktım olmadı işi yarım güne indirdim hem haftaiçi hem de haftasonu olmak üzere dersaneye devam ettim (iyi ve çalışkan bir eleman olduğumdan her halukarda izin veriyorlardı yeterki ay sonunda da olsa gel diye ki o yaz işten ayrıldığım halde sigortamı bile 3 ay daha devam ettirmişlerdi:)) bırakmayım orayı diye:)) ee 1 eleman 3 kişilik iş yaparsa, o çıkınca 2 kişi alımak zorunda kalırlarsa böyle olur işte...

  O sene2006 ÖSS sınavında baraj 180 iken ben 304 puan aldım ,KPSS'dende 79.9 :)istediğim bölüme yerleşemedim memurda olamadım ama napalım işte bu nasip dedim ve açıköğretim yazdım son hakkımda ...İŞLETME 4 YILLIK...BU SENE BİTİYO İNŞALLAH...
  
    O arada neler mi yaptım ben...KPPS de atamaları beklerken sadece ay sonlarında işe gidip evraklarını hazırlıyordum (elemanları işi 1 yıldır öğrenemediği için)yine öyle dir haftada işyerimin karşısındaki eskiden beri tanıdığım hatta ilaçlarımı aldığım ECZ.cıma geçmiş olsuna geçtim eşi CA.olmuştu ve kendisi şehir dışında tedavi olduğundna O'na eşlik ediyordu .bana ''eğer karşıda çalışmayacaksan benim elemana ihtiyacım var gel başla hemen ( muhasebe evrak )ben 15 gün burdayım seni alıştırayım sonra sen devam ettir'' dedii ..bende KPSS sonuçlarımı bekliyorum ama yardım olsun diye gelirim tabi dedim ve 15 günde biriken tüm evrakları hallettik beraber gece gündüz çalışarak...o ara o gitmeden sonuçlar açıklandı ve ben yerleşememiştim olsun vardır bunda da bir hayır dedim ve orda kalmaya devam ettim hemen sigortanı başlat dedi...yemek+maaş ama güzel bir maaşş.la ...evlenene kadar devam ettim orda çalışmaya kızları gibi olmuştum artık ...hala tüm eski patronlarımla görüşürüm bu arada...
    
  Başka ne mi yaptım ??

    CAVİT Bey'in yanında çalıştığım dönemde 2002 yılında işyerimin  üst katında ki büroda çalışmaya başlayan adamla( arkadaşım,aşkım,sevgilim olan kişi)evlendim:))2008:))Akerden sonra İstanbul'da işe başladı sonra nişanlandık ve evlendik İstanbul'a yerleşmiş olduk böylece ..ben de eczcımın referansıyla burda tadığının yanında eczanede işe başladım ta ki doğum iznine ayrılana kadar da çalışmaya devam ettim...sanmayın bitti uğraşlarım ben uğraşmayı severim canım....işe başladığımda ingilizce kursuna gidiyorduk eşimle  zaten sonra bide meslek içi eğitim kursu açıldı eczane çalışanlarına hafta da 4 gün 1'er saat..(eczane kalfası belgesi için)saat 7 de evden çıkıp akşam 19da işten ayrılıp saat19.30da  meslek kursuna daha sonrada 20.30 da ingilizce kursuna devam ettim ve eve 23.00 dönmüş oluyoduk:((ve ben sorunlu mu sorunlu bir hamilelik geçiriyordum:S sonra meslek kursu saat 22ye kadar uzamaya başlayınca 4 ay sonra ingilizce kursunu iptal ettim hala hakkım var parası ödendi netice de ama beklesin di o ara bence ...

  Birde prensesim ben sana hamileydim yaa kuşum benim...neyse mayıs 2010 kursum bitti sen 7 aylık olmuştun bende kpss başvurumu yaptım ve haziranda işletme 3.sınıfın sınavlarına girdim tabi geçemedim OLSUN 2 YILLIK MEZUNDUM ZATEN:) Ama işte okul derslerine çalışamamıştım o ara :))sonra doğum iznine ayrıldım işe veda ettim sende temmuzda hayatımıza girdin temmuz 2010:))sonra nemi yaptım evden sıkı sıkı ingilizce çalıştım seni bildiğim en iii yöntemlerle büyütmeye çalıştım sürekli araştırarak sürekli bilgime bilgi kattım durdum 3.sınıfı hiç allttan derlerim kalmadan geçtim hatta İNG. dersimden 80 alarak geçtim:)işte şimdi de 4.sınıftayım her gece hala sen uyuduktan sonra geceleri ders çalışıyorum okulum haziranda bitecek inşallah en azından öyle ümit ediyorum bakalım:))sonra nemi yapıcam ben? bilmem ??baban gibi mali müşavirlik sınavlarına girmeyi düşünüyorum bu arada biliyosun babanda işletme mezunu yani bende kendi seviyemdeki biriyle evliyim;))vee iyki evliyim ;)))

SONUÇ:

-Asla ev kızı olmadım..hala kadın oturmalarını günleri sevmem...

-Elişi yapana bile tahammülüm yok!görmek istemiyorum asla bana buhranlı günlerimi hatırlatıyo ...elime ne şiş ne de tığ  almadım;))asla da almayı düşünmüyorum nasıl nefret ettiysem ...

-Okulumu bitirdim hatta ÜNV.mezunuyum

-Sevdiğim ,anlaştığım,beni her anlamda tamamlayan ve benimle aynı düşünebilen ,bana değer veren,her konuda destekçim ilk aşkımla evlendim;))

-Çok güzel işlerde çalıştım,sekreterlikten radyoloji teknisyeni oldum sonrada ön muhasebeci ;))ve işlerimde hep başarılı oldum hala tüm patronlarımla saygı ve sevgi çerçevesinde haalaa görüşürüm iş başvurularımda referanslarımdır hepsi:)


   -Ehliyet sınavının sonuçlarını bekliyorum :)

-Çok fazla çevrem var hamileliğimde bile çok sosyaldim sadece pazar günü izinli olmuş olmama rağmen düzenimden titizliğimden de birşey kaybetmeden sosyal hayatıma devam ettim sabah kalkıp öğlene kadar babanla ortak evimizin işlerini halledip öğleden sonra ise fazlasıyla aktif takılırdık ...hatta sana rağmen hala öyleyiz...her tatilde başka şehirde;))bu tatilde arkadaşlarımızla Yalova da olacaktık  gidemedik sen rotaya yakalandığın  için ama gideceğimiz yerdeki bebişte yakalanmış sanırım salgın var:((
   
  -Tam bir kitap kurduyum .birçoğunun ismini hatırlamam ama sürekli elimde,yatağımda kitaplarım olur ve sana da nasıl aşıladıysam bu sevgiyi şimdiden başladın''anne ben nasıl okucam bunu ,ama nasıl okucam''diye sormalara:))
-Seni en iyi bildiğim şekilde yetiştirmeye çabalıyorum elimden geleni yapıyorum şimdiki haline bakarak birşeyler söylemem gerekirse şayet -inatçı,kendi istediğinden başkasını asla yapmayan,ve istediği yaptırabilmek için her yolu deneyen bir ufak cadı var kaşımda diyebilirm:))

   Böyle ol hep bebeğim ama hırsın kendine ve çevrene zarar vermesin hiç ...

   SEN DE KUŞUM HERZAMAN HAYALLERİNİN PEŞİNDEN GİT...OLACAĞINA İNAN...VE BAŞARMAK İÇİN ELİNDEN GELENİN EN İYİSİNİ YAP TAKDİRİ SONRA YARADANA BIRAK...TAMAM MI KUŞUM???

  UĞRAŞTIN ,ÇABALADIN OLMADI MI??MUTLAKA OKUYACAKSIN DİYE BİRŞEY YOK Kİ ...DİPLOMA OLMALI MUTLAKA AMA DİPLOMA DA HERŞEY DEMEK DEĞİLDİR YANİ ...BEN DİPLAMASIZ DA RADYOLOJİ TEKNİSYENLİĞİ YAPTIM GÜZELDE KAZANDIM AMA SIRF DİPLOMASINI KULLANIYORUZ DİYE YANIMDAKİ BENİM KAZANDIĞIMIN 2 KATINI KAZANIYODU MESALA! BUNLARDA VAR HAYATTA İNSANI DİPLOMA ALMASI  İÇİN KAMÇILAYAN ...HEM SEVDİĞİN İŞİ EN İYİ ŞEKİLDE YAPIP HEMDE YAPTIĞIN İŞİN  OKULUNU BİTİRMEK VARYA İŞTE ODUR EN ALAA...








   SEVGİYLE KAL PRENSESİM ...ANNEN  YİNE YAZACAK, AMA SENİ YAZACAK BUNDAN SONRA SANA SENDEN FIRSAT BULDUKÇA;))

18 Nisan 2012 Çarşamba

KIZIM ROTA VİRÜS'E YAKALANDI:((





Pazar günü kızımla DARICA HAYVANAT BAHÇESİNE gittik .Çok eğlendik ,heryerini gezdik ,yemek yedik ve sonra eve dönene kadra arabada asla huysuzluk yapmayan ,sesini çıkarmayan kızım 2 saat boyunca ağladı...

Eve geldik hiçbirşey yemedi ağzını açmadı, sadece emmek istedi tamam dedik el mahkum... emdi ama huysuz arkadaki dişleri çıkmaya çabalıyo, ona bağladım ama bu kez farklıydı ... --tüm- diişleri çıkarırken  sorun yaşamıştık oysaki ...ama bu sefer farklıydı işte...en zor dişleri diye düşündüm bir ara  su istedi su içti ve yatağın üstüne olduğu gibi kustu neyse üşüttü heralde yada güneş mi geçti diye düşündüm neyse sabah oldu...

 Sabah uyandı ve yine aynı şekilde huysuz sonra gözlerinin ışığı kaybolmuş yavrumun vee yine kustu hemde ne kusma...

 Aradan yarım saat geçti geçmedi ki ,isali bacaklarından aşağıya kadar akmıştı saat 8.00... saat 11 ekadar tam 5 kez üst değiştirdik ishal yüzünden ...


 Yavrum ilk kez kahvaltı yapmadı,ağzını açmadı,hiçbirşeyle oynamadı,bir ara yanına geldiğimde içerden yerlerde halsizlikten yatarken buldum ki benim kızım hayatta öyle 1 dakika biryerde durduğu görülmüş bir kız değildir....

 Eşim saat başı arayıp dr a  gidelim mi diye arayıp durdu,ben de kızımın çantasını hazırladım eşim geldi işten ,beraber dr'a götürdük yatışı yapılacağını tahmin etmekle beraber dr dan evet yatışını yapalım dediğini duymak yine de çok zoruma gitti ... evet kızım  http://www.rotavirusu.com/ olmuştu:((
-
Nasıl iğne yapılacak? o küçücük damarlardan nasıl damar yolu açılacak?  .:(((

2 gece hastane de kaldık,4 şişe serum takıldı,elindne kan alındı,kaka tahlili yapıldı off ...off...çocuğum tam 2 gün geceli gündüzlü serumlarla durdu gerçekten de kolunu kıpırdatmadan durdu...

PC'ye ensevdiği çizgi filmleri indirdik ve hastanede durduğu müddeetçe hep onları izledi ve sadece beni emmdi ağzına hiçbirşey koymadı arada su içti sadece günde hiç durmadan su içen  kızım bide yaa...

 ilk gün çok zordu onun içinde benim içinde...yatışımızın yapıldığı oda 2 kişilikti ama geçici ordaydık özel odalarda booş kalmadığı için  sonra bizi özel odaya aldılar...ilk başta serum takılmadı bekledi,k odamıza çıkmayı...odamıa çıktık pijamalarını giydik ,ama sonra serum takılınca  çok ağladı hemde çoookkk bende dayanamadım ağladım kuuzm sustu bana sarılmak istedi sarıldım ''kuzummm annemm'' diye beni teselli etti....yavrum yaaa ...ama sonra yine ağlamaya devam etti tabiki...

 Sonra o gece saat başı uyanma şeklinde geceyi sabah ettik fena değildi en azından benim beklediğimden daha iyi geçmişti kuuzm o kadar iii hareket ettiki bir ara elimizde serumla hastaneyi bile gezdik:))

  2.gün pijamalrımızı kaçıncı kez değiştirdiğimizi sayamam ama sabah yine güzel cicilerimizden giyindik saçlarını yıkadım aateeşi düşsün diye taradım ve tokalarını taktım palmiyeler açtı kuzumun başında ve serumu da çıkarmışlardı hastaneyi gezmeye çıktık tam 2 saat hiç durmadan merdiven indik çıktık...odamıza geldiğimizde ise alt pijamamızı değişecek durumdaydı paçalarından aşağı akmıştı yine ve bana döndü kızım annneee yineee kaakaaaa yaptımmm dedi:((kuuzm benim yaaa ...aferin kuzum yapıcaksın tabiki bizde yapıyoruz diye sarılduımm ona öptüm oda bana sarıldı ''kuuzumm annemm'' dedi yine .....

tekrar geldi hemşirelerimiz serumu taktılar ateş düşürücü verdiler ama herşeye rağmen 2.gün daha iyiyidi rengi yerine gelmişti sanki ... ona serum takan hemşireyi görünce ağlamaya başlıyodu ama ssadece eteşini ölçen hemşirede daha şeker davranıyodu kuzum...hatta ben serum takan hemşiresi için annecim seni seviyo ii olman için serum takıyo dediğimde ıııggg ıııııı deyip diğer hemşire içinde aynı şeyi söylediğim de ise evet şeviyooo diyodu...

  neyse 2.günün sabahında drumuz geldi baktı diyet listemizi verdi vee çıkabilirsiniz dedi....çok sevindik kuzumla eve geldik hemen evi toparladım biraz sonra duşa girdik ateşi vardı hafif ...ıılk suda yarım saat oynadı ateşi düştü baya bugün evde oluşumuz dolayısıyla ilaçsız düşürdük ateşini çok şükür sonra duştan çıktı üstünü giydirdim ama hiç bir şey yemedi yine sadece anne sütü :(((neyse banyo sonrası beraber uyumuşuz uyandı tekrar süt içmeye çabalıyo baktım ki:))neyse sütünü içerken durdu bir ara baktı bana annneeee yine kaakkaaa yaptımmm dedi ....kuzum yaa nasıl da mahçup nasılda mahçupppp:((((((

  olsun kıızm yapıcaksın tabi hastasın dedim bizde hasta olunca böyle oluyo dedim rahatladı sarıldı yine bana öptü kuzum annem dedi:))kıyamam yaaa ben sana yerim seni yaa dedimm.....neyse yine üst baş değiştirdik...ama bida akşama kadar kaka yapmadı...hatta kakası bile yapıtğında değişmişti sanki gün içinde sadece 3 tatlı kaşığı ev pudingi,1 parça yumurta beyazı,4 çatal makarna,ve 6 tk pirinç lapası yedirdim ama zorla napayım baktım yemicem yemicem diyo yatırdım dizime açtım zorla ağzını yee su iç  şeklinde zorla yedirdim çaresiz! normalde asla ısrar etmeyen ben bile bunu  bile çaresizlikten yaptım sonunda ...:((( en son yemesi bitince bana sarıldı yine öptü kucakladı odaya geçtik süt istedi sütünü içirdim ve 1 saat oynadık yine sonra da uyuyakalmışız beraber... yani bugünde böylece bitti gibi ...inşallah yarın daha güzel bir gün olacak biizm için umarım...yaa  ben kızıma doyamıyorum ...her haline bayılıyorum her halini seviyorum her halini her şeklini sveiyorum her hali ayrı güzel her hali ayrı sevimli hastyaken  bide o kadar masum ki ....

UMARIM BİR DAHA YAŞAMAYIZ BÖYLE BİR HASTANE TECRÜBESİ:((

RABBİM KİMSEYE YAŞATMASIN EVLAT SIKINTISI........



11 Nisan 2012 Çarşamba

KORKULU RÜYA GÖRMEKTENSE UYUMAMAYI TERCiH EDİYORUM BU GECE....


Sanırım bana çok yakıştı bu cümle...

Bu ara o kadar negatif enerji yüklüyüm ki sanırım tüm sıkıntılara davetiye çağırıyorum...atmak istiyorum dağıtmak bu bulutları...

Aklıma olmadık bir olay geliyo olmayacak belkide hiç ama ben olmuş gibi hisleniveriyorum bir an ve bunun etkisi sabaha dek sürüyor....

Dönem dönem yaşarım böyle şeyler aslında ama bu ara çok fena...

Neden böyle olur ki sanki?? hani güzel düşün güzel olsun derler ya aslında ben hayatımın büyük bir bölümünde fazlasıyla öyleyimdir işte,yani pozitif bir insanımdır..Hayat doluyumdur...Küçük şeylerden de mutlu olayı becerebilenlerdenimdir aslında ...AMA BU ARA HİÇ ÖYLE DEĞİLİM MAALESEF!!!!

Ve bu hayatımda ilk deha 1 aydır iç sıkıntısıyla yaşamama sebep oluyor...

Peki nedir sebebi:

1-Komşum bana kırgın ve gönlünü almak için hiç çaba sarfetmiyorum çünki beni tanımıyormuş gibi başkalarının lafıyla bana karşı hareket etti aslında ben daha çok kırıldım diye inatla bekliyorum ....yanlış olduğunu bile bile burnum havada dolaşıyorum aslında gidip anlatsam olayı en azındna ondna sonra burnumu havaya kaldırsam içimdeki kasvet azcıkta olsa açılacak...en kısa zamanda çözmeliyim sanırım bu durumu ama üstünden 2 ay gibi bir zaman geçtiği için konu önemini kaybetti işte  sınav haftamdı uğraşmıcam böyle şeylerle dedim ama bu olay sanırım iç huzurumun peşini bırakmadı....

2-sınav stresim vardı...en son geçen haftasonu sınavlara girdim her gece 3te yatmaya alıştım sınav bitti yüzüne bile bakmaya tenezzül etmediğim evimin temizliğine giriştim ...anca rahatlıcam dediğim gün tüm işlerim bitti ohh pcde vakit geçirmeyi hayal ederken hepsi hayal oldu..

3-Tüm hesaplarım hacklendi...şimdi hiçbir hesabıma giriş yapamıyorum çocuğum resimlerinin bu hesaplarda oluşu benim adımın olmadık işlere karışışı beni düşündükçe olmadık bir kaosa sürüklemeye yetiyo sanırım...

4-Dün gece kah hayaldi,kah rüyaydı bilemiyorum kızımı kaybetme korkusu ve gece kalkıp kalkıp yanımda olduğu için rabbime şükredişlerim ,ertesi günün sabahında da başıma gelen 3.şıktaki olaya bile sırf bu yüzden bir nebzede olsa napalım diyebilişimee de şükür aslında demii....

NEYSE yeter bu kadar bence yeterince paylaştım günlüğüm senle NEGATİFLİĞİMİ...

UMARIM bir sonraki yazım iç açıcı bir şekilde olur....

DAHA ne diyeyim sana benn...SEVGİYLEE.....

İNSANLIĞIMIZI KAYBEDİYORUZ!


 Bugün kızımla sabah kahvaltı sonrası oyun oynarken bir telefon geldi arkadaşımın birinden '' PC demisin şuan ?''diye sorudu tabi ki hayır dedim, çok şaşırdım'' senin hesabınla benimle konuşuyolar bir yardım derneğine para istiyolar'' dedi ... aa bakayım hemen dedim ...kızımla oyunumuza ara verdim ve Pcnin başında beklerken 1-2 3- telefonla daha konuştum hepsi aynı şeyi söylüyolardı ama en kötüsü 1 arkadaşım benimle konuştuğuna inanarak bunu adıma kayıtlı hesaptan konuşarak teyit ederek ki konuşanın ben olup olmadığımı  anlamadığı için 65 kuruş aslında 65 tl olmak üzere defalarca gönderi yapmış dolandırıcıların hesabına :(çok üzüldüm çokkk 191 tl fatursına yansımış ve bunu iptal ettiremiyor....nasıl bir iştir bu nasıl! anlamakta zorlanıyorum artık....

  diğer hesabıma da erişemiyorum şifremi kırmışlar diğer hesabımada erişemiyorum eşimin  hesabındna duvarımdaki gönderilerin altına not düştüm bu kişi ben değilim diye ama o kadar işte şikayet ettim  kapattılar ama ya içindeki diğer arkadaş adreslerim hepsine ulaşıp gönderilen mesajlarıın sahibinin ben olmadığımı anlatabilmem lazım ama nasıl ? belkide beni aramayan birçok kişi daha var aman 65 kr tan en olacak göndereyim diyen faturalarını ellerine alınca anlayacaklar durumu belki de bir çok kişi daha mesaj kutularına bakmadı en azından onlara ulaşsam ne ii olacak ....

 hesaplarımı  kurtarmak için çabalıyorum ve bana 24 saat içinde geri dönceklerini söylüyorlar 24 saat çok geç ! daha bir çok kişi mağdur olacak bu durumdan ben çok üzgünüm ! böyle birşeye adımın karışmasından değil,daha öncede yardım derneklerine vesile olarak bişeyler yapmaya çalışmıştım ,insanlar bu yüzden hemen dahil oldular bu olaya ama şimdi ben bir daha hangi yüzle yardımlara vesile oluyorum diyeceğim !  İNSANLIĞIMIZI KAYBEDİYORUZ!

 Artık bir  hesabım yok olmasını da istemiyorum sanırım artık sadece  hesabıma girip tüm resimlerimive bilgilerimi de silip tüm hesaplarımı kapatmak istiyorum çok üzüldüm çokkk !!!nasıl n bu kadar duygular üstünden para kazanır duruma geldik biz!! ahh eskilden insnalar kapıları pencereri açık uyurlarmış şimdi benim tüm camlarımda 2'şer çocuk kilidi takılı ...NEDEN??İnsanlığımızı ,insanlara olan güvenimizi kaybettiğimiz için....

 Birisi hastayım dese acaba?? diyoruz,
Birisi çocuğum hasta dese acaba?diyoruz ,
Birisi yardıma muhtacım dese,hadi ordan der duruma geldik...

ya gerçekten doğruysa diye düşünmeye korkar olduk...

 ...YAZIK ÇOK YAZIK İNSANLIĞIMIZI YOK ETMEYE ÇALIŞANLARA ......

2 Nisan 2012 Pazartesi

1 GÜNLÜK ANNELİK MESAİSİ....ANNELİK HİÇBİR YAN ETKİSİ OLMAYAN MUHTEŞEM BİR İLAÇ!



Saat 07.30 ...Kızım uyanmış ve yatağından bana sesleniyor...

-Anne kallk anne kalk acıktımm ..

Sonra ben tepki vermeyince (halsizlikten ki sınav haftası her gece kızım uyuduktan sonra gece 3lerde yatıyorum bu ara Allahtan kızımın uyku düzeni varda akşam 21 de en geç uyumuş oluyor bide  dün çok fazla spor yapmış olmamdan dolayı heryerim ağrıyordu ) kalkıp yanıma geliyor ve o minik elleriyle yanaklarımı avuçlayıp defalarca öpüyor ve ''anne kaaalk'' diyor ...

 işte o an sanki sihirli bir el değiyor tüm ağrılarımı alıyor bir anda kalkıyorum kızımı öpüyorum koklaşıypruz oynuyoruz saate bakıyorum saat 7.45 babamızın kapıyı kitleme sesini duyuyourm biz uyanmayalım diye hiç ses çıkarmamaya çalışıyor yavaşça kapıyı kapatıyor ve işe gidiyor sonra bizim günümüz başlıyor :

Kakıyoruz ...

Önce O sözde yatağını düzeltiyor, biraz yardım ediyorum tabi ama O'da bişeyler yapıyor sonra ben bana da yardımcı olmasını istiyorum ve benim yatağımı da topluyoruz Onun bezini değiştiriyorum  pijamalarını çıkartıp günlük kıyafetlerini giydiriyorum sonra ben kahvaltıyı hazırlamak için mutfağa geçiyorum .

Kızımsa 1 aydır günde 1 saat lik tv hakkını kullanmak üzere tvyi açıyor duyuyorum içerden sanırım pepe izliyor zaten sadece pepe izliyor...

pepe bitiyor bende kahvaltıyı hazırladım sesleniyorum kahvaltı hazır kuzum diye ''anneee tamammm'' diyor bitiyorum tamam deyişine;) ...yanıma gelirken yazı tahtasınıda getiriyor sandalyesine oturtuyorum Onu.Bir taraftan çatalıyla yumurtasını yemeye çalışıyor bir taraftan bana Cin Ali resmi yaptırttırıyor sonra benim yedirmemi istiyor tamam diyorum çizdiğim Cin Ali'ye el ayak göz saç vs çiziyor... kahvaltı faslımız bitince ellerini yıkıyoruz ,diş fırçasını veriyorum eline ,dişlerini fırçalıyor sonra bitirince bitti diye bağırıyor bana bende o arada mutfakta etimeklerimi reçelimle kemiriyor vaziyetteyim ''tamam '' diyorum gidiyorum yanına dişlerini duruluyoruz ,fırçamızdaki reeklam yıldızının resmine by by yapıp fırçamızı yerine kaldırıyoruz sonra klozete oturmak istiyor, oturtuyorum peçete istiyor hatta koparmaya çabalarken ruloyu bitirebilecek kadar çok açıyor,(bu arada popoda bezi var)olmayan çişe ya da kakaya by by yapıp sifonu çekiyoruz çok şükür banyodan çıkıyoruz ...

O salona oyuncaklarının yanına gidiyor bende mutfaktaki son rutuşlerımı yapıp ,kendime 1 fincan çay alıp ( o çayın bu güne kadar hiç soğumadan içildiğine tanık olmadım ama o çayın içilemeyeceğini bile bile hiç almaktan da vazgeçmedim)yanına giderken; mutfak dolabının üstünde dün ona aldığım sulu boya ,boyama kitabı gözüme ilişiyor geri dönüyorum bir plastik bardak alıyorum su doldurup boyaları ve boyama kitabını da alıp kızımın yanına gidiyorum ...Bizizmki uçuyo sevinçten...

Ona kıyafet almak için içeri odaya gidiyorum bir dönüyorum ki su dolu bardağımız boş :))kızım suyu getiriş amacımı anlayamamış ve kendini banyoda sanarak saçına başına ve bacaklarına dökmüş:))neyse getirdiğim üstle üstünü değiştiriyorum son sanıyorsanız yanılıyorsunuz;))) tekrar su doldurup geliyorum

Saat:09.00

başlıyoruz boyama yapmaya bizimki nasıl yapılması gerktiğini biliyor ama oyun derdinde ellerini suya daldırıyor sonra boyaya batırıp elleriyle boyama yapmaya başlıyor bende ara öğününü meyvasını yediriyorum o arada kendi çatalını kendi kullanıyor neyse  izin veriyorum ama bir bakıyorum olay amacını çoktan aşmış:) muzlarla boyama yapmaya başlamışız farketmeden sonra bizimki bardağa elini daldırıp  şap şap yapmaya başlıyor ve bardak üstüne dökülüyor tekrar yeniden ıslanıyor... ama badisine kadar geçiyor su tekrar üst değiştiriyoruz ve devam ediyoruz boyama yapmaya bu arada saat 11.00

 Kızıma dün söz vermiştim parka götürecektim hadi gidelim mi şimdi diyorum ııggııı diyor ki parka asla hayır demeyen kız ...

Tamam biraz daha oyna o zaman diyorum ama bardağı son kez yine dökünce bahaneyle kalkıyoruz, ellerimizi yıkıyoruz, üstümüzü değiştiriyoruz ,sonki bardakta bende nasibimi alıyorum çünki:)) hazırlanıyoruz ...

Ben o arada öğle yemeğim için pişmekte olan haşlanmış yumurta ve patatesimnin altını kapatıyorum yeşillikleri de yıkıyorum geldiğimde parktan öğle yemeğim hazır tabiki ben öyle sanıyorum:))

20 dakika mesafdeki en sevdiğimiz parkın kapısından içeri girecekken  koçişle konuşuyoruz... öğle yemeğine geliyorum diyor diyetteyiz diye dışarda yemek istememiş...nasılsa hazırlamışımdır daha sağlıklı olsun bari diye...

 tamam diyorum. Öğle yemeğimiz hazır zaten. Şirketin arabasıyla geldiği için anahtarları şirkette unutmuş... Sizi alayım ,sonra bırakırım tekrar parka diyor . 2 dakika sonra parktan bizi alıyor , eve gidiyoruz, yemeğimizi yiyoruz , bende biraz erken yemiş oluyorum tabi ama sorun değil. Saatleri geç olmasındansa daha iyi oluyor . Kızımda öğle yemeğini yiyor o arada .gerçi az yiyor çünki sulu boya yaparken muzunu yedirmiştik ara öğününde ...İştahsız tırtıklıyor çatalıyla benim yedirmemi de istemiyor ''parka parka giideelimm''diyor ...Tamam gidicez diyoruz ve 15 dak.da evden çıkıyoruz ...

Tekrar parktayız tam 2 saaat sallanıyor,kayıyor,tahtarevalliye biniyor,kumlarda oynuyor ...bende seyrediyorum ama hep tetikteyim. Çok tehlikeli yerler var .Bizimki küçük olduğu için...endişemi belli etmemeye çalışıyorum ama içim gidiyor neyse zar zor gitmeye ikna ediyorum kirlenen üstünü değiştiriyoruz, arabasına oturtuyorum Onu nerdeyse benim ara öğün saatim geldi ama bu kadar erken yersem akşama halsiz kalırım diye yürüyüş yapmaya karar veriyorum...

 Kızımla dolaşıyoruz. Zaten öğle uykusunu geciktirdi oyun yüzünden, arabaya biner binmez uyuyor kızcem...bende dolaşıyorum ...

Pazar kurulmuş pazara dalıyorum çok sakin ...bişeyler bakıyorum almıyorum almak için girmedim çünki maksat yürüyüş olsun ...eve geliyoruz bende 1 saat yürüyüş yapmış oluyorum hemde yokuş yollarda çocuk arabasını sürerek baya bir efor sarfediyorum eve gelirken mis gibi kokan simitlerden alıyorum 1 tane küçük ...eve geldiğimizde kızım hala uyuyor onu fazla sarsmadan montunu çıkartıp yatağına yatırıyorum o kadar yorulmuş ki hissetmiyor bile ve bu gün tam 3 saat öğle uykusu uyuyor bende kaldırmıyorum çünki benimde az kendime vakit ayırmam lazım sakinliğe ihtiyacım var ...

sabahki çayımın altını yakıyorum , üstümü çıkartıp mis gibi kokan simidimi çay eşliğinde afiyetle bilgisayarımın karşısında yiyorum :) o an hissetmeye başlıyorum tekrar kollarımın ve ayaklaırımın dayanılmaz ağrısını ...

üzülmüyorum çünki bu kilo veriyo olduğum anlamına geliyor. neyse kalkıyorum Mehtab'ın  lafı aklıma geliyor- spor yaptınız diye evde tüm gün oturmayın lafı -evi derleyip topluyourm. KızImın kalkınca yiyeceği ara öğününü ve yemeğini hazırlıyorum bu ara 3 diş birden çıkarmaya çalışıyor ağzı da hep yara olmuş çok iştahsız bir dönemde haliyle ..

En sevdiklerini yapıyorum yemeyeceğini bile bile bir umut işte...

Saat 17 'de uyanıyor kuzum .Yatağından bana sesleniyor, duymamazlıktan geliyorum çünki bana duyurmak için sesini inceltmesini yada türlü şekillerde bana bağırmasını çok seviyorum ...

Önce anneeeee diye sesleniyor sonraa aaannnneeeeeeeeee diye en sonn saklandııııımmmmm anneeeeeeeeeee diye...

Gülerek gidiyorum yanına yine unutuyorum tüm ağrılarımı oysaki az önce ayağımı kaldıracak halim yoktu:)

 Gidiyorum yorganını üstüne çekmiş ,ayaklar dışarda  istese kalkıp gelebilir ama oyun oynamak derdi...

 Bende bozmuyorum başlıyorum sözde aramaya ,en son ayaklardan fire verdin diyorum yakaladım buldum seni, kalkıyor bana annnemmmmmm buuldunnnnn diyor bide güzel konuşuyor ki mest oluyorum bu kadar küçük olup bu kadar düzgün cümleler kurabilmesi aslında beni mutlu eden ...bazen söylediği her kelimeyi tekrar tekrar dinlemek istiyoruz eşimle(tabi anneanneler babanneler de telefondan konuşturup konuşturp duruyolar ) yatakta da yarım saat kadar oyalanıyoruz yine sonra acıktım diyor süt istiyor birazcık veriyourm kalkıyoruz ,yine anne mamma yicem ben diyor ,tamam kuzum hazırlayım, çağırayım ,sen bisikletinle oyna olur mu diyorum ''olur'' diyor :)

Akşam yemeklerimiz saat 18de hazır oluyor çağırıyorum kızım yemek hazır diye sesleniyorum ''tamamm'diyor bitiyorum:) yine yazı tahtası elinde geliyor yanıma niyeti belli ''OYNAYACAK YEMEYECEK''...

Onun yemeğini mama sandalyesine koyuyorum, çatalını kaşığını da veriyorum oynuyor didikliyor... bende sebze yemeğimi bitiriyorum o arada ama gözüm kızımda. yemiyor yine ya aç bu çocuk diyorum içimden ama zorlamakta istemiyorum, belli etmemeye çalışıyorum endişemi ,normalde sorunsuz yer nasılsa ama bu dönemde iştahının tamamen kapanması beni tedirgin eden :( birkaç kez deniyorum baktım istemiyor sadece suyunu içip duruyor kalkıyoruz masadan...

O salona gidiyor, bende mutfağı topluyorum ,biraz zaman geçince anne acıktım diiyor tamam deyip yemeğini hazırlıyorum tekrar ama yine yemiyor aç ama istemiyor işte... hemde sırf sevdiği için yaptığım karnıbahar yemeği pilav ve bayılarak yediği evde mayaladığım yoğurduna:S cık diyor:((

Çaresiz sabırla biraz daha bekliyorum ,içim içimi yiyor,oynarken bir taraftan düşünüyorum ne getirsemde yese diye, aklıma dün onun için yaptığım kakaolu puding geliyor az şekerli bitter çikolatalı yağsız yumurta un ve süt ile yaptığım puding soğuk soğuk hayır diyemez diyorum ve koşarak ağrıyan bacaklarımla mutfağa koşuşturuyorum 1 bardak su ve içine birkaç petibör bisküvi kırdığım pudingin yarısını afiyetle yediriyorum kuzmua ama yarısını ...olsun midesi küçülmesinde buna da şükür ...kuruyemiş getiriyorum sonra 1-2 tane alıyor işte o kadar ki oyalanıp duruyor ..

saat:21.00

Sonra süt istiyor (sadece anne sütü ) aslında uyku saaati geldi ama mümkün değil çok geç kalktığı için uyumaz biliyorum ama yine de tamam diyorum, oyuncaklarımız toplamaya başlıyoruz iyiki başlıyoruz :)biir taraftan toplamaya çalıışırken bir taraftan bu akşamdan beri dizdiği boncukları ipinden geri sıyırmak şeklinde mobilyaların altına gönderiyor:))neyseki 1-2 tane oyuncağını oyuncak poşetlerimizi koyduğunu görüyorum tamam yeterli diyorum maksat gelenek bozulmasın;)mutlu oluyor koşa koşa banyoya gidiyor, dişlerini fırçalıyor ,küçük sandalyesine çıkıp aynaya bakarak:)odaya geçiyoruz üstünü çıkartıp (bugünkaçıncı olduğunu bilmediğim), pijamalarını giydiriyorum kitabını istiyor ''pitap''diyerek eline veriyorum sen okuuykun gelince beni çağır tamam mı diyorum (içimden arada yaptığı gibi kitabı elinde uyumasını diliyerek)yine tamam diyor çıkıyorum odadan ...

yarım yamalak topladığımız salondaki oyuncakları topluyorum ,odayı bir şekle sokuyorum ve içerden anne sesi geliyor ,tamam kızım diye cevap veriyorum su alıp myanına gidiyorum, bakıyorum yatağına yatmış, yorganı üstüne çekmiş, acaba uyudu mu diye aklımdan geçerirken kitabının bir köşesinin yırtılan parçasını görüyorum ...

su istiyo musun kuzum diye sorunca yorganın altından kafasını çıkartıp kitabını gösteriyor yırddıımmm diyor tamam canım olsun diyorum ama kitap okumuyoruz (kitabını yırttığı zaman okumayacağımızı biliyor çünki bunu daha önce defalarca tecrübe etmiştik .)Kitabı alıp yerine koyuyorum ,suyunu içiriyorum, bardağı yerine koyup yatağıma uzanıyorum...

 kızımın yatağı benim yatağıma bitişik şimdilik ,rahatlıkla yanıma zıplayıveriyor, gel kuzum diyorum ..

O da bana kuduummmm(kuzum)diyor biraz konuşuyoruz neyse süt diyor tamam diyorum o sütünü içerken bende okumadığımız bir masalı ona anlatıyorum hadi yatağa diyorum tam odadan çıkıcam''anneee delll'diyor belli ki uykusu yok oyun derdinde ...mecbur geri dönüyorum ,oyalanıyoruz ,bende kendi yatağıma uzanmış ona eşlik ediyorum işte:))bir kendi yatağına gidiyo bir benim yatağıma geliyo her gelişte ''KUDUUMMM'' diyerek ,öperek ,severek ayrılıyo yanımdan....sonra tekrar tekrar tekrar...

Bi ara sırt üstü yatıyo masaj yapmamı istiyo gün aşırı banyo ve masaja alışık olan hanım benden yine gece yarısı masaj istiyo :))yapıyorum o incecik kemikler elime değdikçe o kadar çok mutlu oluyorum ki sabaha kadar o masaja devam edebilirim ''yeteyyy'' diyo:)))bitiriyorum

En son yanıma kıvrılıyo ,arkasını dönüyo bana ama elimi ona sarılmamı istiyo ,tam sağ elimi sıkıca tutup kalbinin üstüne koyduruyo kalp atışlarını dinliyorum ve Rabbime o kalp için sonsuz şükürlerimi sunuyorum içimden ve öylece ikimizde uyuya kalıyoruz ...

 saat::24.00 Eyüb'ün eve geldiğini duyuyorum ...(eşim için yoğun bir hafta...bu hafta hep geç gelecek sanırım :(( )

yataktan kalkıcam ama halim yok .Tam o ara eşim odanın kapısını açıyor günaydın diyerek :).son zamanlarda genelde bu saatelerde başlıyo benim günüm şimdi ders çalışmam lazım çünki...bu haftasonu sınavım var...
Ama ben yazımı tamamlamayı tercih ediyorum bu akşam için ...

Uzunca bir ara yazamam ama fırsat buldukça bu kadar uzun olmasada ara ara yazarım yine ;)
Kişi aşkını anlata anlata bitiremezmiş ya; bende size arada sırada başka konular olsada kızımı yazarım heralde ...Çünki ben kızımı anlata anlata bitiremem...BEN ONA AŞIĞIM ...

                                                                                             Görüşmek üzere...


                                                                                                             SEVGİYLE...