23 Nisan 2012 Pazartesi

GÜZEL KIZIM BU YAZI SANA!...



   Güzel kızım canım benim aslında sana hayatımda yaşadığıım OKUL hayatıma dair herşeyi yazmak istiyorum ki eğer  birgün hayatın sana sunduğu sınavlardan sıkılırsan okuyup yeniden motive olabilmene vesile olabileyim diye...BU YAZI SANA GELSİN BİRTANEM...

   Hayat sürprizlerle dolu bebeğim şuan daha 2 yaşında bile değilsin ve benim ilk bebeğimsin gözümden sakındığım aldığın nefes için rabbime her an şükrettiğimsin.... Belki başka kardeşlerinde olacak sende onlara okursun birgün bunları olur mu prensesim.??..

   Rabbimin bize ne kadar ömür vericeğini bilemiyoruz belki senin hayat karşısındaki sınavlarında biz yanında olamayacağız kuzum, dualarım bedenen olamadığım zamanlarda da hep senin yanında olacak inan bana bebeğim  ...Birileri  mutlaka anlatacak sana bizi o zaman ama ben kendi düşüncelerimle sana kendi sınavlarımı anlatabilmek istiyorum ilerde benim yaşadıklarım sana rehber olsun istiyorum ...HAYATTA BİRŞEYİ ÇOK İSTERSEN,AZMİNİ KAYBETMEZSEN MUTLAKA BAŞARIRSIN KUZUM...

  Neyse çook uzaattım başlayayım sana yazmaya artık demi taa en başından yazayım ki en iyi şekilde tanı annenii,azmini,iradesini,kimsenin kıramadığı, hatta bazen kırmaya çalışanların kamçıladığı şevkini....

 Asıl doğum tarihim 8Ocak 83 kuzum resmiyette Kasım 82 yazıyo farkeder mi etmez bence genelde yaşını büyük söylemeyi seven bir istisna bayan olarak avantaj hatta benim için ama ya okul döneminde ??? 1988-89 arası ilk okula başladım tam 5.5 yaşında ...ilk yıl kayıtsız gittim 2.sınıfa direk kayıt yaptılar neden mi??

 Mahalledeki tüm çocuklar okula başlamıştı ve onlar çantalarıyla okula gittikçe ben ağlamaktan gözlerimde yaş kalmadığındna babam öğretmedimle müdürle vs konuşup ki o dönem ana okulu çook yaygın olmadığı için, işte sıkılana kadar gelsin gitsin okula diye anlaşmış :))

 Ama ben daha evden de aldığım eğitimler sayesinde ki dayınlar (s. ve i. dayın o dönem biri lise biri ortaokul da idi) bana okumayı öğretmişlerdi zaten ,herkesden önce okumaya geçip ve çok dikkatli çok da titiz bir öğrenci olduğumdan ki hala çook fazla titizim ,ilk başlarda sınıfn zeki grubunun başına  ,sonra mesuliyet vererek sınıf başkanlığına,sonra kitaplık kolu başkanlığına ki kitap canavarıydım hala öyleyim bide bana tüm gösterilerde hep en başrol görevleri verdiği için bende  okuldan sıkılmak ne demek okula yapışmıştım resmen hala çook severim bahattin öğretmenimi saygıyla eğiliyorum önünde benim psikolojimi ne kadar güzel analiz etmiş görev ve sorumluluk alabilecek kapasitede olduğumu nasıl da bilmiş ve bana görev verdikçe evet sensin dedikçe başarabilecepğimi nasıl da anlamış helal olsun eğitmenliğinee....(ben halaa öyleyim bu arada :)) )....Umarım sende hep seni iyi analiz edebilen eğitmenlerle karşılaşırsın...

  Neyse bu sınıf  çalışkanlığı ve sınıf başkanlığı 5.sınıfa kadar devam etti hatta 4.sınıfta 5.sınıfların okullar arası bilgi yarışmasını izlemeye seçmişti  öğretmenim beni :))muhteşem bir grurdu sınıfımızdan 3 kişi seçilmişti sırf seneye okulu biz temsil edicez diye gidelim de öğrenelim diye tabii biz sadece oynadık durduk orda :))
 O dönem anadolu lisesi ve devlet yatılı pararsız okulkları sınavları vardı herkes dersanelere gidiyo ve sıkı bir şekilde hazırlanıp duruyorlardı bense hiç çalışmıyordum bile çünkii sıkı dur kuzum babamın beni okula göndermiyeceğini ,ilkokuldan sonra okutmayacağını biliyordum!!:(((((   Şuan hala gözlerim doluyor :((

  Şimdi sana biraz ailemizi anlatayım yaşadığım ortamı ....ilk okulu bitirme dönemimde ...Maddi durumuzuz hep kötüydü şehir değiştirmiştik teyzen en büyüğümüz (aramızda 11 yaş var )nişanlıydı ...s.dayın ünv deydi(aramızda 10 yaş var) i. dayın ise lisedeydi (aramızda 8 yaş var)...Deden teyzeni teyzenin okulu bitrdiği yıl köyde oturduğu için başka şehirde yatılı okutması gerektiğinden onun okumasına izin vermemiş tek kız emanet edemem düşüncesiyle ...ki o dönem ortaokul sonrası hemşire olacakmış o da sınıfının en başarılısıymıuş vs..hatta dayını o çalıştırırmış ama okutmamış işte hemde onun da okul öğretmeni madden ve manen tüm mesuliyeti bana ait dediği halde izin vermemiş köydekiler ne der? elelam ne der diye hakkını yemiş teyzenin:(( haa bu arada teyzenin kızı zeynep ablanın sınavları açıklandı benimde sana bu yazıyı yazmama vesile olan olay budur aslında :)kara kzıım zeynebim ailemizin en büyük torunu ve TEK kızıydı ta ki sen olana dek :) şuan 18 yaşında ve üniversite için ilk sınavı geçmiş kuzum:) ) neyse deden erkek çocuklarını okutmayan ve tarlada çalıştıran bir köyde yaşamış olmasına rağmen oğlunu yani s.dayını okutmak için yatılıya göndermiş...erkek ya ona bişey olmaz!!! s.dayında ortaokulda ilk sene sınıfta kalmış!!çünki onun derslerini evdeyken teuyzen yapıyomuş...neyse diğer dayında okulu bitirince onu da yatılıya göndermiş tüm köy halkının tepkisini alarak hatta herkesi karşısına alarak!!!neyseeee........Bu arada yine maddi durumu hiç iii değilmiş !!ve teyzen evde halı dokuyarak dayınlara harçlık gönderiyomuş....benim okula başladığım sen eise zaten şehire taşınmıştık ben ilk ilçede okula başladım yani...

  Şİmdi gelelim bana; Benim ilkokulu bitirdiğim sene okulum evimizin yanındaydı ,ortaokulun ise bahçesi evimizden görünüyodu!hatta ordaki izngilizce öğretmeni ise yakın mı yakın bir akrabamızdı!Hatta okulun bitiiği yaz tatilinde bana bir sene önceden ayarladığı ilk ortaokul 1.sınıf kitaplarımı hediye etmiş ve bu kızı maddi ve manevi ben okutucam diye babamı razı etmeye çalışmıştı!en son okulların açılma haftası kayıtlar için resim gerektiğinden sadece resmimi çektirmek için eve gelmiş ve kapıdan resmen gönderilmişti çünki benim gitmeme babam ve abilerim iizn vermemişlerdi!!!!Neden mi bu kadae beni okutmayı, okumama vesile olmayı istiyordu ??Çünki hiç çalışmamama ve 5.sınıfta o çalışkan kız,o durgun ,kendi halindeki kız gitmiş haylazın önde gideni bir kız gelmiş  olmasına rağmen ve hiç ders çalışmayan bir kız olmuş olmama rağmen (okutulmayacağımya!!) anadolu lisesi sınavlarını dersaneye giden arkadaşlarımdan daha yüksek notla geçmiştim ve devlet yatılı parasız okullarını Sinopu kazanmıştım sanırım punaım ona yetiyodu yani tam hatırlamıyom...ve babam yine göndermemişti !!!

 Sonrasına gelelim asıl hikayeme ...

 O yazı  evden hiç dışarıya çıkmadan geçirdim içime kapandım,kimseyle konuşmadım,hayata küstüm ,herşeye tamam dedim,şu an anlıyorum kii ağır bir depresyon geçirmişim aslında o dönem kii beni sokaktan kimse eve alamazdı gece yarılarında eve girerdim ta ki o yaza dek!! babam 1 yıl din eğitimi alacaksın dedi abilerimde destekledi kararımı verdiler eğer istersen sonra okula devam edeersin dediler!!!

  Babam dindar bir insandır ama baskıcı değildir aslında ama tüm çocuklarına inançlarını öğretmek ister sonra ister yapın ,ister yapmayın size kalmış der ama bilin herşeyi derdi hala da öyle söyler...

 Okulların açıldığı hafta benimde okulum!! açıldı yatılıya teslim edildim zaten deprsyonda olduğumdan kendimi sadece yemekle mutlu etmeye başladım ve sadece ders çalışıyodum ama en çok yemek yemek beni mutlu ediyodu 40 kilo olan ben 1 senenin sonunda tam 65 kiloydum hemde 155 olmuştu sadece boyum :((1 senede 3 sınıf birden atladım kursa herkes tarafından kıskanılıyordum ve benim sadece uğraşacak kilolarımı bıulduklarından sürekli alaylı konuşmalarına maruz kalıyordum diğer öğrencileriin ,çünki hem çok zekiydim hemde hocalara karşı çok saygılıydım cidden hala sevgiyle saygııyla anarım hepsini...ellerinden geleni yapmışardı ve hep çok sevgi dolu olmuşlardı bana karşı zaten kursta da en küçük bendim yaş olarak! beyse 1 yılın sonunda ben babama artık çıkmak istediğimi eve dönmek istediğimi söyledim amaaa asıl yönetici olan hoca babamla konuşup,çok başarılı olduğumu ve arapçada süper yol katettiğimi biraz daha kalırsam arapçayı su gibi içeceğimi biraz daha kalmama razı olmasını istemiş babamda tamam demiş:(((benim fikrimi almadan! ama ben arapça öğrenmek öğretmek istemiyordum ki!!tamam başarılıydım ,çalışmadan hatta gece boyu çalışnalardan daha bilgiliydim sadece hocanın anlattıklarıyla bir sonraki dersi verenilecek hatta benimle beraber çalışan grubada öğretecek kapasiytedeydim ama istemiyordum !!!

   Neyse 2.sene Eylül ayında yeniden kaldığımız yerden devam etmaye başladık 8 ocak 95 yılında tam da doğum günümde 12 yaşımda kursa halisnasyonlar görmeye başladım dünya ayaklarımın altından kayıyo,dengede duramıyordum,insnaları hep çift çift görüyor,halsizlikten öleceğimi hissediyordum...En son bayılıp düşünce babama haber vermişler babam gelmiş koluna girdim eve gittik hemen göz dr'una götürdü babam beni o da hemen beyin dr'una sevketti ...DR.CAVİT BEY!!! Muayene oldum okuyup okumadığımı sordu . İnançlı bir insandı, dine karşı değildi ama babama bir fırça attıı ki benim yanımda o an nasıl mutlu olduğumu anlatamam ....''Sen naptın be adam dedi millet malları okutuyo sen bu çocuğu nasıl harcadın'' dedi'' velhasıl bana kansızlık teşhisi koydu başka neler demişti tam hatılamıyom ama çok zeki olduğumu ve bünyemin zayıf olduğunu ve kendimi çok fazla yorduğumu falan söylemişti...6 ay kitap okumak,tv seyretmek,ders çalışmak da tabiki yasaktı sadece yemek yeyip ,yatıp uyuyacaktım beynim dinlenicekti yanii??kurstan ayrılıyordum:))))))
 
  6 ay içerisnde 6 defa kontrole gittim hiçbirinde de bizden ücret almadı ve ben her kontrolde onun sekreterine özeniyordum ama babam benim asla çalışmama izin vermezdi ki!!!!
   
  6 ay bitmiş arttık kursa da tam manasıyla veda etmiştim peki şimdi ne olacaktı??okula dönemezdim çünki sınıfın en başarısızları bile 2.sınıftaydı ben okula başlasam onlar ben 1.sınıftayken onlar ortaokul.3.sınıfta olacaklardı:S ama ben napacaktım boy kilo fizik yaşımdan çook büyük gösterdiği için millet görücülüğe gelmeye başlamıştı annem de elişi yapmaya meraklıyım diye habire elişi verip durudu önüme ee evdeyimya yemek yapmaya merak sarmıştım tabi temizlik huyum da devam ediyodu titiz bir insandım zaten annemde öyledir ve çok beceriklidir anneannen gençken daha da titiz ve daha da becerikliydi...ee tam ev kızı  olmuştum yani tam 2 yıl da yapılacak el işi olarak herşeyi yaptım en son yatak örtüsü ördüm dantelden ::(((sabah kalkıp eilişin başına oturuyodum  bir taraftan izlenebilecek tüm türk filmlerini izleyip bitirdikten sonra teybimden müzik eşliğinde gece yarılarına kadra elişi yapıyordum ....fazla arkaşadım yoktu zaten 1-2 eski iilkokul arkadaşı ..onlarlada payalaşabileceğim ortak bir konu yoktu :((bende iyiyce kendimi elişi yapmaya vurmuştum hatta o kadra kendime fazla yapmöıştımki 1 er takım yapılması gerekenlerden bile 3er 5şer var hala (yarısı zeynebime yarısı sana kalacak:))) )şuan anlıyorum ki ben a-sosyal olmuşum ve hala depresyondaymışım aslında demek ki? çünki o sene ben yemeden içmeden de kesilmiştim ve tam 45 kiloya düşmüştüm ...tabi bu durum benim kendime güvenimi getirmişti beraberinde ...Birgün balkonda elişi yaparken düşünmeye de başladım aslında hep düşünüyodum zaten :S napıcam ben diye paramız yok,sosyal hayatım yok,işim yok,okulum yok elimde sadece 1 ilkokul diploması :((( tam ben böyle kara kara düşünüp son hız elişi yaparken belediyeden ilan verilmeye başlandı''ehliyet için  ilkokul mezunlarına son şans! ''beynimden vurulmuşa döndüm artık zengin bir hayatım olsa bile ilkokul mezunu olduğum için ehliyetim olamayacaktı:((çünki ben daha 14 yaşındaydım...o gün başka bir ilan daha ''1 yılda ortaokul diplaması için son şans kayıtlarınızı yaptırın''Allahım bugün benim günümdü karar verme günüm EVET BEN DE KARARIMI VERDİM:
-Evde kös kös oturup elişi yapmayacaktım..
-En azından dışardan okulumu bitirecektim en azından ortaokul emzunu olacaktım....
-Ev kızı konumundan sıyrılmalıydım
-Evde oturup da isteyenleri beklememeliydim 18ine gelmeden evlenenlerden olmamalıydım...ben kendi görüştüğüm sevdiğim biriyle evlenmeliydim...
-Okul için, masrafları için ,kimse izin vermese de bir iş bulmalıydım en azından evde yapabileceğim birşeyler olmalıydı...
-Ben bu yaşadığım hayatı istemiyordum...
 
1 gün sonra ilk iş ilanları araştırmak oldu ama maalesef mümkün değildi yaşım en az 15 olmalıydı dışardan okul bitirme sınavları için:( olsun dedim beklicem artık bir amacım vardı benim...
OCAK 1998 yine doğduğum ay:))annem rahatsızlandı DR.CAVİT BEY artık ailemizin bir parçası olduğundan ve ilçemizdeki tek beyin dr'u olduğundan ona götürdük veee işte mucize başlıyordu:))annemin tansiyon rahatsılığı vardı ilaçlarını hastaneye gelin kaşeleyim demişti babamında işe dönmesi gerektiğindne ben atlamıştım hemen ben giderim hastaneye işlemleri yapmaya diye babamda bana izin vermişti:))neden mi bu kadar gülerek hatırlıyorum bu durumu?? muayenehanede Cavit Bey'in sekreterinin nişanlı olduğunu ve işten ayrılacağını öğrendim kızla diyaloğa girerek ....vee sevinçten ayaklarım yere basmıyordu...hastaneye gittim ilaçları kaşelettim ve hemen sizle  konuşmak istiyorum dedim dr.tamam dedi bir sandalye çektim yanına oturdum hastaların bitmesine az vardı zaten va anlattım durumu ben sizin yanınında çalışmak istiyorum dedim ee ne de olsa en büyük hayalimdi demi??:))zaten beni tanıdığı için hemen tamam dedi ..allahım nasıl bir mutluluktu bu kimseye söylemedim bu durumu git elemanıma telefonunu falan vs bırak dedi arada birde uğra çayımı içmeye unutturma kendini dedi bu kzıın napıca belli olmaz belkide çıkmaz dedi:S ...artık benimde bir umudum vardı en azından hayata dair...artık sürekli elişi yapar olmuştum ve çarşıya her çıkışımda muayenehaneye uğruyodum ve şarşıdan almam gerekenleri koli koli alırken 1'er 1'er almaya başlamıştım ki çarşıya çıkmak için bahanem olsun!!:))
   Aradan tam 1.5 yıl geçti sürekli her ay uğruyordum şükriye ablam canım evlendi çıkmadı ,hamile kaldı çıkmadı,doğum için ayrılacak ancak o zaman çıktı ama doğum sonrası dönme ihtimaliyle olsun! ben razıydım...
   Ben bu arada ne mi yaptıım?? yaptığım elişilerini satıp durdum...çünki artık para biriktirip okul masraflarımı karşılamam,ve işe başladığım zamanlar için kıyafet parası kenara koymam lazımdı:))
 
    Size bana işte çalışmama zemin hazırlayan olayı da anlatayım:  mart 99 abim öğretmen oldu diğerininde son senesi artık büyük abimin evlilik vakti 4 yıllık öğretmen di ne de olsa ablamın komuşusunun tarih öğretmeni kızıyla tanıştı ama kızın tayini çıkmamış çalışmıyo yani annem ve babam ''oğlum madem okumuşla evleneceksin bari çalışıyo olsun ''dediler abimde''çalışmasa çalışmasın en azından kültür seviyemiz aynı''dedi ...benim yanımda  yaaa....benim yanımdaa.... Bende hemen lafa atlayıp ''yaaaa öyle mi??babama döndüm ve baabbaaa duydun mu demekki ben asla okumuş biriyle evlenemm demi siz benim elimden bu hakkı aldınız demi,zaten şu saatten sonra anca kendime denk olan birini kabul ederim bende işte'' dedim ilk kez babam laf söyledim...tabii babam vicdan azabından ölecekti o an yıllardır savunduğu ve oğulllarınında onayladığı,kadın evinde otursun ona narin ,nazik bir porselen muamelesi yapılsın ,fazla bilmesin herşeyi teorileri çöpe gitmişti bir anda hayatın kendisiyle karşılaşmıştı ve benim szölerim ona çook ağır gelmişti hala o gün ki pişmalığını ,gözünden akan yaşlarını hatırlarım:S VE HALA ÇOOK PİŞMAN... AMA NE FAYDA...(Bu arada diğer abimde öğretmen ve öğretmenle evli)
   Neyse ben o sene ablama gittim ablamın evinin yanında açıköğretim bürosu...okulun  parasını yatırdım kaydımı yaptırdım ,ama maalesef 1 yılda alınan diploma 3 yılda alınıyordu artık..S HAYIRLISI  dedim ,kimseye söylemeden eve döndüm ...sınav gününü bekliyordum artık...Bir taraftan da DR'un işyerine uğrayıp duruyordum ondan da kimsenin haberi yoktu...
   Ben abimin düğün telaşı içinde ilk sınavları ve kitaplarımı almayı unuttum:S aradığımda büroyu hemen gelin kitaplarını alın 2 hafta sonra sınav var dediler babam söyledim babam hiçbirşey demeden tamam dedi gitti aldı geldi kitaplarımı:))sınav giriş belgemi de almış ve bana hiç nerden çıktı bu iş diye bile sormadı :))....tam abimin düğününe 2 hafta kala sınava gittim ve sadece ilkokul temelimle sadece 2 dersten bütünlemeye kaldım abim sen yengeni kıskandın o yüzden bu haftaya soktun bu işi dediğinde de ben senin nişanından önce zaten başvurmuştum diye söyleyerek haksızlığını anlatmıştım ona ...O da stresliydi tabii...olan bana olmuştu aslında ama maalesef kimse farkında değildi ... en azından o zamanlar...
   Abim evlendi yengem evde kaç yıldır tayini çıkmayan kızın kasım ayında tayini çıktı 99 KASIM...Bende bir akşamüstü yine DR'un işyerine uğradım ve bana hadi işe başla deyiverdi:)) annemi aradım ben işe başladım eve geç gelicem dedim:))şook oldu kadıncaz neyse eve gittim anneme anlattım babama ve abimlere anlatmasını söyledim zaten yengemde işe başladı diye havalardaydı hepsi. gurur duyuyolardı öğretmen gelinleriyle!ve oğullarının çalışan eşe verdiği değerle!! O akşam evli olan abim aradı yarın bize gel yengenin misafirleri gelecek yardım edersin diye (canım yengecim evdeki en büyük destekçim) gelemem dedim işe başladım ben 1 yıldır müracaat ettiğim yere DR CAVİT BEY'in yanına dedim sustu hiçbirşey demedi tamam dedi kapattı asıl diğer abimdi sorun haftasonu geldi o da okuldan eve yakın birşehirdeydi sordu anlattım zaten 3 gün olmuştu başlayalı CAVİT BEY'i tanıyıp saydıkları için bişey deme ihtimalleri çok azdı zaten veee böyllelikle çalışma hayatım başlamış oldu benim babam mı ne dedi ??ne diyebilir ki??
 
  Şükriye abla doğumdna sonra dönmedi...ben tam 2004 ocak ayına kadar orda çalıştım ...2004 yılında dr'un tayini çıkması ihtimali yüzünden zaten bana gelen iş teklifini değerlendirip hemen işyerimin karşısında olan görüntüleme merkezinde işe başladım hemde normalde aldığım ücretein 2 katı +sigorta+yemek olarak:))

   Bu arada orta okul bitti liseyi de kredili sistemle dışardan 2.5 yılda okudum .geceleri 2'lere kadar ders çalışarak!! ve o sene 2004 e hem ÖSS hemde KPSS sınavına girdim :))Sınavdan çıkığımda o kadar mutluydum ki ayaklarım yere basmıyordu herkes naptın çok mu güzel geçti diye soruyordu ...AMA HAYIR ,GÜZEL GEÇTİĞİ İÇİN DEĞİLDİ Kİ benim mutluluğum....BEN O SINAVA GİRMİŞTİM .....ÖSS'de baraj:180 iken ben 270 puan aldım KPSS'den ise 71 puan aldım lisedeki temelimle:))O puanı değerlendirmeliyim deyip,hemen resim kursuna yazıldım amacım resim öğretmenliği sınavına girmekti... girdimde hatta ÜNV.tede öğrenci bile oldum 1 hafta :))ilk aşamayı geçtim ama 2.aşamada kaldım ..becerimde olmayınca da olmadı işte ...3 aylık kursla olacak iş değildi zaten yıllarını veren insanlar vardı bu işe ....
   
    Eve geldim herkes o gün pikniğe gitmişti yatağıma girdim ve senelerdir hiç ağlamayan ben gözümden yaş akmayan ben,ağzımı açıp kimseye isyan etmeyen ben tam akşama kadar hüngür hüngür bağıra bağıra öyle bir ağladım ki ,öyle bir kendime geldimki sormayın... baktım biizmkiler meraktan gelmişler eve telefonlara da bakmayınca başıma bir iş geldi sanmışlar .Evet aslında başıma kötü değilde çok güzel bir iş gelmişti benim...isyanımı ve içimdeki tüm sıkıntımı atmıştım oysaki...bana eğer çok istiyosan dersaneye gidebilirsin diye ikna etmeye çalıştılar :))bende  dersaneye gitmeye karar verdim hem çalışıp haftasonları da dersaneye gitmeye başladım baktım olmadı işi yarım güne indirdim hem haftaiçi hem de haftasonu olmak üzere dersaneye devam ettim (iyi ve çalışkan bir eleman olduğumdan her halukarda izin veriyorlardı yeterki ay sonunda da olsa gel diye ki o yaz işten ayrıldığım halde sigortamı bile 3 ay daha devam ettirmişlerdi:)) bırakmayım orayı diye:)) ee 1 eleman 3 kişilik iş yaparsa, o çıkınca 2 kişi alımak zorunda kalırlarsa böyle olur işte...

  O sene2006 ÖSS sınavında baraj 180 iken ben 304 puan aldım ,KPSS'dende 79.9 :)istediğim bölüme yerleşemedim memurda olamadım ama napalım işte bu nasip dedim ve açıköğretim yazdım son hakkımda ...İŞLETME 4 YILLIK...BU SENE BİTİYO İNŞALLAH...
  
    O arada neler mi yaptım ben...KPPS de atamaları beklerken sadece ay sonlarında işe gidip evraklarını hazırlıyordum (elemanları işi 1 yıldır öğrenemediği için)yine öyle dir haftada işyerimin karşısındaki eskiden beri tanıdığım hatta ilaçlarımı aldığım ECZ.cıma geçmiş olsuna geçtim eşi CA.olmuştu ve kendisi şehir dışında tedavi olduğundna O'na eşlik ediyordu .bana ''eğer karşıda çalışmayacaksan benim elemana ihtiyacım var gel başla hemen ( muhasebe evrak )ben 15 gün burdayım seni alıştırayım sonra sen devam ettir'' dedii ..bende KPSS sonuçlarımı bekliyorum ama yardım olsun diye gelirim tabi dedim ve 15 günde biriken tüm evrakları hallettik beraber gece gündüz çalışarak...o ara o gitmeden sonuçlar açıklandı ve ben yerleşememiştim olsun vardır bunda da bir hayır dedim ve orda kalmaya devam ettim hemen sigortanı başlat dedi...yemek+maaş ama güzel bir maaşş.la ...evlenene kadar devam ettim orda çalışmaya kızları gibi olmuştum artık ...hala tüm eski patronlarımla görüşürüm bu arada...
    
  Başka ne mi yaptım ??

    CAVİT Bey'in yanında çalıştığım dönemde 2002 yılında işyerimin  üst katında ki büroda çalışmaya başlayan adamla( arkadaşım,aşkım,sevgilim olan kişi)evlendim:))2008:))Akerden sonra İstanbul'da işe başladı sonra nişanlandık ve evlendik İstanbul'a yerleşmiş olduk böylece ..ben de eczcımın referansıyla burda tadığının yanında eczanede işe başladım ta ki doğum iznine ayrılana kadar da çalışmaya devam ettim...sanmayın bitti uğraşlarım ben uğraşmayı severim canım....işe başladığımda ingilizce kursuna gidiyorduk eşimle  zaten sonra bide meslek içi eğitim kursu açıldı eczane çalışanlarına hafta da 4 gün 1'er saat..(eczane kalfası belgesi için)saat 7 de evden çıkıp akşam 19da işten ayrılıp saat19.30da  meslek kursuna daha sonrada 20.30 da ingilizce kursuna devam ettim ve eve 23.00 dönmüş oluyoduk:((ve ben sorunlu mu sorunlu bir hamilelik geçiriyordum:S sonra meslek kursu saat 22ye kadar uzamaya başlayınca 4 ay sonra ingilizce kursunu iptal ettim hala hakkım var parası ödendi netice de ama beklesin di o ara bence ...

  Birde prensesim ben sana hamileydim yaa kuşum benim...neyse mayıs 2010 kursum bitti sen 7 aylık olmuştun bende kpss başvurumu yaptım ve haziranda işletme 3.sınıfın sınavlarına girdim tabi geçemedim OLSUN 2 YILLIK MEZUNDUM ZATEN:) Ama işte okul derslerine çalışamamıştım o ara :))sonra doğum iznine ayrıldım işe veda ettim sende temmuzda hayatımıza girdin temmuz 2010:))sonra nemi yaptım evden sıkı sıkı ingilizce çalıştım seni bildiğim en iii yöntemlerle büyütmeye çalıştım sürekli araştırarak sürekli bilgime bilgi kattım durdum 3.sınıfı hiç allttan derlerim kalmadan geçtim hatta İNG. dersimden 80 alarak geçtim:)işte şimdi de 4.sınıftayım her gece hala sen uyuduktan sonra geceleri ders çalışıyorum okulum haziranda bitecek inşallah en azından öyle ümit ediyorum bakalım:))sonra nemi yapıcam ben? bilmem ??baban gibi mali müşavirlik sınavlarına girmeyi düşünüyorum bu arada biliyosun babanda işletme mezunu yani bende kendi seviyemdeki biriyle evliyim;))vee iyki evliyim ;)))

SONUÇ:

-Asla ev kızı olmadım..hala kadın oturmalarını günleri sevmem...

-Elişi yapana bile tahammülüm yok!görmek istemiyorum asla bana buhranlı günlerimi hatırlatıyo ...elime ne şiş ne de tığ  almadım;))asla da almayı düşünmüyorum nasıl nefret ettiysem ...

-Okulumu bitirdim hatta ÜNV.mezunuyum

-Sevdiğim ,anlaştığım,beni her anlamda tamamlayan ve benimle aynı düşünebilen ,bana değer veren,her konuda destekçim ilk aşkımla evlendim;))

-Çok güzel işlerde çalıştım,sekreterlikten radyoloji teknisyeni oldum sonrada ön muhasebeci ;))ve işlerimde hep başarılı oldum hala tüm patronlarımla saygı ve sevgi çerçevesinde haalaa görüşürüm iş başvurularımda referanslarımdır hepsi:)


   -Ehliyet sınavının sonuçlarını bekliyorum :)

-Çok fazla çevrem var hamileliğimde bile çok sosyaldim sadece pazar günü izinli olmuş olmama rağmen düzenimden titizliğimden de birşey kaybetmeden sosyal hayatıma devam ettim sabah kalkıp öğlene kadar babanla ortak evimizin işlerini halledip öğleden sonra ise fazlasıyla aktif takılırdık ...hatta sana rağmen hala öyleyiz...her tatilde başka şehirde;))bu tatilde arkadaşlarımızla Yalova da olacaktık  gidemedik sen rotaya yakalandığın  için ama gideceğimiz yerdeki bebişte yakalanmış sanırım salgın var:((
   
  -Tam bir kitap kurduyum .birçoğunun ismini hatırlamam ama sürekli elimde,yatağımda kitaplarım olur ve sana da nasıl aşıladıysam bu sevgiyi şimdiden başladın''anne ben nasıl okucam bunu ,ama nasıl okucam''diye sormalara:))
-Seni en iyi bildiğim şekilde yetiştirmeye çabalıyorum elimden geleni yapıyorum şimdiki haline bakarak birşeyler söylemem gerekirse şayet -inatçı,kendi istediğinden başkasını asla yapmayan,ve istediği yaptırabilmek için her yolu deneyen bir ufak cadı var kaşımda diyebilirm:))

   Böyle ol hep bebeğim ama hırsın kendine ve çevrene zarar vermesin hiç ...

   SEN DE KUŞUM HERZAMAN HAYALLERİNİN PEŞİNDEN GİT...OLACAĞINA İNAN...VE BAŞARMAK İÇİN ELİNDEN GELENİN EN İYİSİNİ YAP TAKDİRİ SONRA YARADANA BIRAK...TAMAM MI KUŞUM???

  UĞRAŞTIN ,ÇABALADIN OLMADI MI??MUTLAKA OKUYACAKSIN DİYE BİRŞEY YOK Kİ ...DİPLOMA OLMALI MUTLAKA AMA DİPLOMA DA HERŞEY DEMEK DEĞİLDİR YANİ ...BEN DİPLAMASIZ DA RADYOLOJİ TEKNİSYENLİĞİ YAPTIM GÜZELDE KAZANDIM AMA SIRF DİPLOMASINI KULLANIYORUZ DİYE YANIMDAKİ BENİM KAZANDIĞIMIN 2 KATINI KAZANIYODU MESALA! BUNLARDA VAR HAYATTA İNSANI DİPLOMA ALMASI  İÇİN KAMÇILAYAN ...HEM SEVDİĞİN İŞİ EN İYİ ŞEKİLDE YAPIP HEMDE YAPTIĞIN İŞİN  OKULUNU BİTİRMEK VARYA İŞTE ODUR EN ALAA...








   SEVGİYLE KAL PRENSESİM ...ANNEN  YİNE YAZACAK, AMA SENİ YAZACAK BUNDAN SONRA SANA SENDEN FIRSAT BULDUKÇA;))

3 yorum:

  1. Keyifle okudum sonu müthiş azmin zaferi :)

    YanıtlaSil
  2. seni var ya canı gönüldennnn tebrik ediyorum......bravo diyorum ayakda alkışlıyorum ve gercekten alkışladım yalan degil....tanımıyorum ama senin ile onur duydum....Benimde hedeflerim var sınava girmek gibi psikoloji bölümünü okuyup yaşam koçu olmak gibi italyanca ögrenmek gibi benimde yaşım 29 ama ben de inanıyorum olacak ....benim de kızım var 4 yaşında onu anasınıfına yollarken artık benim de zaferlerimi yazacagım bir şeyler olacka inşaalalhhh ...aminnnn

    YanıtlaSil
  3. gidiyeti hoşgeldin:)sefalar getirdin...çook teşekkür ederim... tanışalım ben elif:) aynı yaştayız ve ikimizinde kızı varmış ne güzel ...ama siz abla olmuşsunuz:))

    aslında buraya yazdıklarım yaşadıklarım yarısı belkide ...ama önemli olan özeti zaten... belki birçok insan için çok basit ,çok sıradan şeyler benim yaptıklarım...çünki fırsatlar önlerine sunulmuş ,kendin için başar bunu denmiş ,hatta ısrarlar edilmiş ve belkide birçok insan yapmamış,elinin tersiyle itmiş kendine verilen ,benim ulaşabilmek için bunca yılımı harcadığım (ki hala harcıyorum) şeyleri...o yüzden herkesin anlamasını beklemiyorum cidden ben sadece kızıma kendimi anlatabileyim isteedim benim ağzımdan BENİ dinlesin istedim hepsi bu ...ama eğer benim gibi hisseden birilerinin içinde umutlarının doğmasına,başarma arzusuna vesile olabilecekse de ne mutlu bana:))hele hele daha yolun çok başındaki gençliğimize de hislerimden geçebilse daha da mutlu olurum aslında ...adaletli ve güzel bir dünya için okuyan ,sorgulayan,araştıran,kendini geliştiren bir gençliğe o kadar çok ihtiyacımız var ki!!

    ben biliyorum ki insan istedikten sonra herşeyi başarır :))ve bende sana canı gönülden inanıyorum eğer çok istiyorsan mutlaka başarırsın;)yalnız değilsin arkadaşım,daha benimde çook planlarım var;)birlikte başarabilmek dileğiyle...sevgiyle kal...

    YanıtlaSil